AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Hilafet bayrağı” tartışmalarını değerlendirirken, “Hilafet gibi gündemimiz yok. Bu tartışmadan kast edilen şey Türkiye’de rejim değişikliği talep etmekse bunun karşısında oluruz.” dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Hilafet bayrağı” tartışmalarını değerlendirirken, “Hilafet gibi gündemimiz yok. Bu tartışmadan kast edilen şey Türkiye’de rejim değişikliği talep etmekse bunun karşısında oluruz.” dedi.
Hilafetin tarihsel olarak da geçerliliğini yitirdiğini belirten Çelik, “Türkiye Cumhuriyeti’nin rejimi, anayasal düzeni devlet tarafından korunuyor. Anayasal düzen burada esastır. Hilafet bayrağı diye bir bayrak yok. Hangi ülkede ise hilafet o ülkenin bayrağı hilafet bayrağı oluyordu.” diye konuştu.
Suudi Arabistan’da oynanması planlanan ancak ertelenen Süper Kupa Krizi’nin planlama hatasından kaynaklandığını ifade eden Ak Parti Sözcüsü, maç erteleme kararının ardından Atatürk üzerinden yapılan tartışmaların da yersiz olduğunu belirtirken, “Birisi Atatürk deyip başkasına saldırıyorsa bu sahip çıkma değil; saldırıdır. Atatürk, bayrak, İstiklal Marşı ülkenin ortak değeridir. Ayrıştırmaya gitmemek lazım. ” açıklamasını yaptı.
Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Habertürk televizyonunda katıldığı yayında, gündemdeki konuları değerlendirdi.
CAN ATALAY KARARI
Çelik, tutuklu milletvekili Can Atalay için yargı organları arasında yaşanan sorunun yeni Anayasa ile çözülmesi gerektiğini ve kurumlar arasındaki çelişkinin de giderilmesini gerektiğine dikkat çekerken, “Biliyorsunuz ki yüksek yargı organları arasında alt üst ilişkisi yoktur. Sonuç milletvekilliği dokunulmazlığı söz konusu ve bunun istisnaları var. Bütün bunları açıklığa kavuşturmak için yeni bir Anayasa’ya ihtiyaç var. Hukukçu arkadaşlar dile getiriyor çelişkili ifadeler var diye. Asıl mesele yeni bir anayasa yapmak ve bunun üzerine konuşmak. Cumhurbaşkanımız bunu açıkça ifade etti bu iki yargı organı arasındaki krizde hakem pozisyonundayım dedi. Tabi yüksek yargı organları arasında bir çelişki olması hoş değil. Bunun giderilmesi lazım.” dedi.
SÜPER KUPA KRİZİ NEDEN YAŞANDI?
Çelik’e Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da oynanmaması planlanan ancan ertelenen Süper Kupa da soruldu. Atatürk fotoğraflı formalar ve pankartlar nedeniyle yaşanan krizi değerlendiren Çelik, bu etkinlikte planlama hatası olduğunu söyledi ve şöyle konuştu:
“Burada kulüplerimizin taleplerine göre bildirimler kabul edilmiş. Yeni bildirimler sözkonusu olunca ‘Hepimiz FIFA kurallarına bağlıyız, zamanında yapılsaydı protokole bağlardık, şimdi protokol haricinde adım atamayız’ denmiş. Burada ‘şurası haklı, burası haksız, federasyon mu, kulüpler mi, Suudi Arabistan mı’ tartışmasından çok bütün talepler protokole bağlansaydı muhtemelen bu kriz olmayacaktı. Mesele birden bire Atatürk tartışmasına döndü. İstiklal Marşı’nı, Türk Bayrağını ve formaların üzerinde Atatürk resmi ve imzasının kabul edilmediği söylendi. Aslında baktığınızda İstiklal Marşı protokole bağlanmış. Atatürk sonra gündeme gelmiş. Sayın Cumhurbaşkanımızı, hükümetimizi, partimizi suçlama kampanyasına dönüştü. Bütün bunlardan bağımsız olarak vatandaşlarımız hiçbir krizin parçası olmaksızın bayrak, milli marş ve Atatürk’le ilgili hassasiyetlerini ortaya koydu.”
“BU BİR DERS OLSUN, BİLDİRİMLER DOĞRU YAPILSIN”
“Suudi Arabistan ‘protokole bağlı kalarak oynansaydı keşke’ açıklaması yaptı. Filmi geriye saracak halimiz yok. Buradan herkesin ders çıkarıp, doğru protokollere bağlanması gerekir. Burada bir planlama hatası yapılmış. Şu sorumlu diye bir duruma girmemek lazım. Bundan sonrasında özellikle ulusal değerlerin bu tip tartışmaların konusu haline getirilmemesi lazım. Ulusal değerlerimiz ve sembollerimiz kullanılacağı zaman bu konulardaki hassasiyetleri yabancı ülkeyle karşılıklı imza atılan protokollere bütün ayrıntılarıyla yazılması lazım. Benim durduğum yer budur. Benim değerlendirmem, bütün bunların baştan protokole bağlanması lazımdı.”
Çelik, maçın ertelenmesinin ardından Atatürk üzerinden yaşanan tartışmaların da doğru olmadığını söyledi. Atatürk’le ilgili söylemlerin ayrıştırıcı değil bütünleştirici olması gerektiğini belirten AK Parti Sözcüsü, şu yorumda bulundu:
“Birisi Atatürk deyip başkasına saldırıyorsa bu sahip çıkma değil; saldırıdır. Atatürk, bayrak, İstiklal Marşı ülkenin ortak değeridir. Ayrıştırmaya gitmemek lazım. Bu toplumu radikalleştirme operasyonudur. Daha sakin, makul, soğukkanlı şekilde meselenin ne olduğunu tam anlayarak yapmak lazım. Ortak değerler üzerinden ayrıştırıcı söylem içerisine girmemek lazım. Bunu ilişkide olduğumuz ülkeler için de yapmamak lazım. Türkiye’ye yanlış yapıldığında tepkimizi gösteriyoruz zaten.”
“ATATÜRK’LE İLGİLİ BİR SORUNUMUZ YOK”
“Bizim Atatürk’le bir meselemiz tabii ki yok. İlk Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatürk, ülkemizin kurucusu. Cumhurbaşkanımız sık sık ifade eder. ‘Bu ülkeye hizmet etmiş, iyilik yapmış herkesi rahmetle anarız. Ülkenin kurucusuna gereken saygıyı gerektiği şekilde gösteririz’ der. Atatürk istismarı yapanlarla aramızda bir tartışma. Kendi kafalarında engizisyon mahkemesi kurup kimin meşru olup, olmaya karar verme yetkisini gören sakıncalı bir zihniyet. Bu zihniyet demokrasi ile yanyana duramaz. Atatürk’e saygısızlık sözkonusu olduğunda karşı çıktığımız gibi, Atatürk’le ilgili toplumu ayrıştırıcı istismar sözkonusu olunca da buna karşı çıkıyoruz. Burada suni kutuplaşma yaratmay açalışan bir operasyon var. Cumhuriyet rejimi kurulmuş. Atatürk Cumhuriyeti ilan etmiş.”
HİLAFET TARTIŞMALARI
Hilafet tartışmalarını da değerlendiren Çelik, geçerliliği kalmamış birn konunun tartışılmaması gerektiğini belirtirken, rejim değişikliği gibi söylemlerin karşısında olduklarını vurguladı. Çelik, bu konuda şöyle konuştu:
“Hilafet gibi gündemimiz yok. Bu tartışmadan kast edilen şey Türkiye’de rejim değişikliği talep etmekse bunun karşısında oluruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin rejimi, anayasal düzeni devlet tarafından korunuyor. Anayasal düzen burada esastır. Bazıları İslam ülkeleri arasındaki işbirliği mekanizması olarak bunu gündeme getiriyor. Geçmiş geçmişte yaşandı ve bitti. Hilafet bayrağı diye bir bayrak yok. Hangi ülkede ise hilafet o ülkenin bayrağı hilafet bayrağı oluyordu. İslam ülkeleriyle aramızdaki işbirliği gelişmesiyle ilgili bir siyasetimizin olması başka bir şey bunların tek bir mekanizma altında birleşebilieceğini düşünmek mümkün olmayan bir şey. Tarihsel olarak geçerliliği kalmamış bir şey. Türkiye bir İslam ülkesi olduğu kadar aynı zamanda Türk dünyasının parçası. Aynı zamanda Akdeniz, Karadeniz ülkesi. Yüzyıllar boyunca güçlü bir Avrupa devleti.”
Kaynak: NTV